Skip to content Skip to footer

Bağlanma Stilleri ve İlişkiler Üzerindeki Etkileri

romantic-couple-love-handsome-man-pretty-girl-love-romantic-feelings-concept-valentines-day-love-man-woman-couple-love-hold-red-heart-valentines-cards-white-background_474717-134605.jpg

Günümüzde son derece popüler bir kavram hâline gelen bağlanma, pek çok farklı alanda kullanılmaktadır. Bağlanma kavramını bebek ve bebeğin bakımını sağlayan kişi arasında oluşarak bebeğe güvenlik duygusu sağlayan son derece güçlü bir duygusal bağ olarak tanımlamak mümkündür. Bağlanma, psikolog John Bowlby tarafından bebekle bakım veren kişi arasında meydana gelen duygusal yakınlık olarak ifade edilmiştir. Ayrıca Bowlby, bağlanma ve bağlanma davranışının kişiyi doğduğu andan öldüğü ana kadar karakterize ettiğinin altını çizmiştir. Bu alanda yapılan diğer çeşitli çalışmalar da, çocukluk döneminde gözlemlenen davranış örüntülerinin benzer dinamiklerle olmak üzere romantik ilişkilerde de gözlemlenebileceğini ortaya koymuştur.

Çocuklar, erken çocukluk döneminde ayrılma ve yeniden birleşme durumlarına karşı gösterdikleri duygusal tepkilere göre farklı bağlanma stillerine göre kategorize edilir. Bu sınıflandırma; güvenli, kaygılı ve kaçınan olmak üzere üç temel kategori altında yapılmaktadır.

Güvenli bağlanan çocuklar, anneleriyle birlikteyken ortamı istekli bir şekilde araştırır ve anneleri yokken çok az kaygı tepkisi sergiler. Anne ortama geri gelince ise annesiyle kurduğu yakın temasın ardından yeniden ortamı araştırma davranışına geri döner.

Kaygılı bağlanan çocuklar; ortamı çok fazla araştırmaz, anneleri yokken daha çok kaygılanır ve anneleri geri döndüğünde de bu kaygılarını kolay kolay yatıştıramaz. Anneleriyle yakınlık ve temas kurma isteğine ek olarak direnç ve öfke gibi tepkiler de gösterir. Kaçınan bağlanma stiline sahip çocuklar ise annelerinden ayrılmaları durumundan daha az etkilenir, tanımadıkları yani yabancı bir ortama girince huzursuz olur ve bu rahatsızlık hissini oyuncaklarla oynama gibi aktivitelerle giderebilir. Anneleri onlardan uzaklaşıp geri döndüğünde annelerine yakınlaşmaktan kaçınır ve ilgilenmiyor gibi davranabilir.

Yetişkinlikte Hangi Bağlanma Stilleri Gözlemlenebilir?

Çocuklar için yukarıda bahsettiğimiz güvenli, kaygılı ve kaçıngan bağlanma stilleri benzer bir sınıflandırmayla yetişkinler için de geçerlidir.

Güvenli Bağlanma

Güvenli bağlanan kişiler yakın ilişkiler kurmak konusunda hiçbir sorun yaşamaz. Başkalarını güvenilir kişiler olarak görür ve terk edilmekten korkmaz. Kendilerini değerli görür, ilişkilerde yakınlık kurma konusunda da kendilerini rahat hisseder. İlişkilerinde ise güvenilir, mutlu ve eşlerinin hatalarını rahatlıkla kabul eden bir tutum sergiledikleri görülebilir.

Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanan kişiler, romantik bir ilişki sürdürdüğü kişiyle yakın ilişki içinde olmaktan rahatsızlık duyar. Birlikte olduğu kişinin ilişkiyi sürdürmek istemediğini ve kendisini sevmediğini düşünür. Ayrıca duygusal olarak iniş ve çıkışlar yaşar. Kendisine karşı derin bir değersizlik duygusuna sahiptir. Romantik ilişkilerde kendisinden kuşku duyar. Başkalarının kendisiyle yakınlık kurmada isteksiz olduğunu düşünür. Ayırca ilişkilerinde takıntılı ve kıskançtır.

Kaçıngan Bağlanma

Kaçıngan bağlanan kişiler, çok yakın ilişki yaşamaktan rahatsızlık duyar. Birlikte oldukları kişilerin kendilerine istediklerinden daha yakın davranmaya çalıştığını düşünür. Bağımsızlıklarını vurgulayarak kendini değerli hissettiği gibi olumsuz beklentilerinden dolayı diğer kişilere yakın olmaktan kaçınır. Yakın olmaktan korktukları için kaçındıkları söylenebilir.

Erken Çocukluktaki Bağlanma Stilleri Yetişkinlikteki İlişkileri Etkiler mi?

Erken yaşta ebeveynlerle olan etkileşimin kalitesi ve yaşamın ilerleyen dönemindeki romantik ilişkilerdeki beklentileri, ihtiyaçları, inançları, sosyal davranışları ve duygu kontrol stratejileri tarafından şekilendirilen örüntüler bağlanma stili olarak tanımlanır. Çoğu araştırmacıya göre çocukluk döneminde ebeveynlerle olan etkileşimler sonucu ortaya çıkan bağlanma deneyimleri gelecekteki romantik ilişkileri belirlemektedir.

Bu doğrultuda, çocukluğunda kendine bakım veren kişiyle kaçından bir şekilde bağlanan ve bakım vereniyle duygusal yakınlık kuramayan bir bebek, gelecekteki yaşamında da romantik partneriyle duygusal yakınlık kurmaktan çekinecek ve bağlanmaktan kaçınacaktır.

Bağlanma stillerinin üçlü modelinin yanı sıra dörtlü bir modeli de bulunmaktadır. Bu kuramda içsel modellerden bahsedilmiş olup ilki “benlik” modelidir. Diğer bir deyişle bireyin kendisini ne kadar değerli ve sevilmeye layık gördüğüyle ilgili inançlarıdır. “Başkaları” modeli ise ikinci modeldir. Kişinin birlikte olduğu kişiye ihtiyaç duyduğu kadar ulaşılabilir olacağı ve kendisine yardımcı olabileceğine ilişkin bir kişisel inançtır.

Bartholomew ve Horowitz adlı araştırmacılar, yetişkinlikte bağlanma üzerine bir model geliştirdiler. Onlara göre bireyin kendisi ve başkaları hakkında olumlu ya da olumsuz düşünceleri, bağlanma stilini belirler.

Güvenli bağlanma stiline sahip kişiler hem kendileri hem de diğer insanlar hakkında olumlu düşüncelere sahiptir. Bu kişiler, başkalarına güvenmekte zorlanmazlar. Başkalarından güven görmek onları rahatsız etmez. Kolayca güven duyabilir ve sağlıklı ilişkiler kurabilirler.

Saplantılı bağlanma stiline sahip kişiler; kendileri hakkında olumsuz, başkaları hakkında ise olumlu düşünürler. Kendilerini sevilmeye değer görmezler ve öz güvenleri düşüktür. Ancak diğer insanlara olumlu bir şekilde yaklaşırlar. Bu kişilerin özellikleri arasında bağımlılık, duygusallık, onay ihtiyacı ve kendini açma isteği bulunur. Bu bireylerde nadiren görülen özellikler ise duygularını belli etmeme, mesafeli olma, kendine güven ve soğukkanlılık gibi davranışlardır.

Kayıtsız bağlanma stiline sahip kişiler, kendilerini iyi görür ama başkalarını olumsuz değerlendirir. Onlar için özerklik ve bağımsızlık önemlidir. Yakın ilişkilere pek ihtiyaç duymazlar.

Korkulu bağlanma stiline sahip kişiler ise hem kendileri hem de başkaları hakkında olumsuz düşünür. Kendilerini değersiz görür ve başkalarına güven duymazlar. Reddedilmekten korktukları için sosyal ortamlardan uzak durmayı tercih ederler. Böylece reddedilme olasılığını azalttıklarını düşünürler.

amorous-couple-holding-blank-paper-stick_118342-63512.jpg

Leave a comment