Skip to content Skip to footer

Anksiyete Bozukluğu Belirtileri

Günlük yaşam içerisinde yaşanan stres, kaos ve çeşitli olaylar nedeniyle herkes anlık olarak kaygı, korku ve endişe gibi duyguları hissedebilir. Anksiyete ya da kaygı bozukluğu olarak adlandırılan bu duygu değişimlerinin gün içerisinde yaşanması son derece olağandır. Ancak anksiyete dozunun artması ve sürekli devam etmesi, bu olağan durumun medikal destek gerektiren bir hastalığa dönüştüğüne işaret edebilir.

Genellikle panik atak şeklinde görülen ani duygu değişimleri nedeniyle kişinin basit gündelik işleri, odaklanması ve sosyal yaşantısı olumsuz şekilde etkilenebilir. Anksiyete toplumda son derece sık görülen ve tedavi edilebilen bir sorundur. Kişi özelinde uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri ile anksiyete belirtileri azaltılabilir ya da kontrol altına alınması sağlanabilir.

Anksiyete bozukluğu olan hastalar genellikle kendi beden kontrollerini sağlayamıyormuş, zihinleri ve bedenleri birbirinden bağımsız hareket ediyormuş gibi hisseder. Duygulara verilen tepkiler kişi özelinde farklılık gösterebildiği için fiziksel ve duygusal olarak çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Bununla birlikte en yaygın görülen anksiyete bozukluğu belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Gerginlik ve huzursuzluk hissi

Kalp atış hızının artması

Hızlı solunum

Ani ve aşırı terleme

Titreme

Halsizlik ve bitkinlik

Endişe ve korku dışında hiçbir duyguya ya da olaya odaklanamama

Uykusuzluk

Kişiyi etkileyen ortam ya da olaydan kaçınma dürtüsü

Ağız kuruluğu

Nefes darlığı

Mide bulantısı

Baş dönmesi

Kas krampları

Anksiyete Nedir?

Anksiyete; kişinin gelecekteki belirsizlikler, olaylar ya da mevcut durumlarla ilgili aşırı korku, endişe ve kaygı hissetmesi durumudur. Bu duygu, kişinin olumsuz durumlar ya da potansiyel tehlikeler karşısında yaşadığı yoğun endişe ve kaygı şeklinde ortaya çıkar. Aynı zamanda hem fiziksel hem zihinsel belirtilere neden olabilir.

Bu durum zaman zaman herkesin yaşadığı normal bir tepki olarak kabul edilmekle birlikte anksiyete bozukluğunda endişe ve kaygı sürekli ve kontrol edilemez bir hâle gelir. Kişinin günlük yaşamını olumsuz şekilde etkileyerek iş, okul ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Anksiyete bozukluklarının farklı türleri vardır. Yaygın anksiyete bozukluğu, belirli bir sebep olmamasına karşın sürekli bir endişe hâli ile karakterizedir.

Anksiyete Bozukluğu Türleri Nelerdir?

Birkaç farklı tür anksiyete bozukluğu olup aşağıda sıralanmıştır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler, günlük yaşamda karşı karşıya kaldıkları para, sağlık, iş ve aile gibi rutin sorunlar nedeniyle dahi aşırı kaygı ve endişe hisseder. Bu tür anksiyete bozukluğu genellikle depresyon ile birlikte görülür. Endişe kontrol altına alınamadığı gibi en az 6 ay boyunca her gün aynı şiddette tepkiler sürer. En yaygın belirtileri ise uykusuzluk ve konsantrasyon sorunlarıdır.

Panik Atak

Bu anksiyete türünde ise yoğun endişe, kaygı, korku ve terör duyguları çok kısa süre içerisinde şiddetlenerek artar ve birkaç dakika boyunca sürekli tekrar eder. Aşırı terleme ve kalp çarpıntısı görülen panik atakta kişi genellikle kalp krizi geçirdiği ya da boğulduğu hissine kapılır.

Fobiler

Bir nesne, bir ses ya da bir duruma karşı aşırı korku hissedilmesi ve bundan kaçınma arzusuyla duyulan büyük endişeyle karakterize olan fobiler, panik atakların tetiklenmesine neden olabilir.

Agorafobi

Spesifik bir anksiyete türü olan agorafobi, acil bir durumdan kaçınma ya da yardım alamayacağını düşündüğü bir durumdan korkma olarak tanımlanabilir. Agorafobisi olan kişiler kalabalık bir yerde sıra beklemek, kapalı yerlerde bulunmak, evin dışında yalnız kalmak, uçakta ya da toplu taşımada olmak gibi durumlarda ani endişe yaşayabilir.

Sosyal Kaygı Bozukluğu (Sosyal Fobi)

Çekinme, utanma, olumsuz yargılanma endişesi ya da eleştirilme korkusu nedeniyle kişinin korku ve kaygı hissetmesi ile karakterizedir.

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Evden ya da sevdiklerinden ayrı kalma korkusu ile ortaya çıkmaktadır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Bu tür kaygı bozukluğu, yaşanılan travmatik bir olayın ardından gelişir.

Anksiyete Neden Olur?

Anksiyetenin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte en yaygın nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

Aile bireylerinde ve yakın akrabalarda anksiyete ya da farklı zihinsel sorunlar olması yani genetik etkenler anksiyete görülmesini tetikleyebilir.

Beyin sinir hücreleri arasında bir kimyasal iletişim bulunur. Beyinde korku ve kaygı gibi durumları kontrol eden bölümlerdeki kimyasal iletimde ortaya çıkabilecek aksaklıkların da anksiyeteye neden olabileceği düşünülmektedir.

Kaygı bozukluklarının en önemli nedenlerinden biri strestir. İş hayatı, sosyal ya da özel hayatta karşılaşılan yoğun stres nedeniyle uzun süren kaygı bozuklukları yaşanabilir.

Diyabet, akciğer, tümör, kalp, hipertiroidizm, kronik ağrı ya da irritabl bağırsak sendromu, KOAH ve astım gibi hastalıklar anksiyeteye benzer semptomlara neden olabileceği gibi var olan anksiyeteyi tetikleyerek kötüleşmesine de yol açabilir.

Uzun süreli olarak kullanılan bazı ilaçların yan etkisi olarak da anksiyete görülebilir.

Anksiyete Nasıl Tedavi Edilir?

Anksiyete bozukluğu bazı biyolojik ve fizyolojik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olarak kişinin gündelik yaşamının olumsuz yönde etkilenmesine yol açabilir. Ancak profesyonel sağlık çalışanlarının doğru müdahaleleri ile yeniden iyilik hâlinin oluşturulması mümkün olabilir.

Kişide aniden ve aşırı düzeyde ortaya çıkan bir kaygı hâline acil şartlarda müdahale edebilmek için benzodiazepin ve türevi ilaçlar kullanılabilir. Anksiyete tedavisinde genellikle antidepresan türevi ilaçlarla 1 ila 2 yıl süreli düzenli bir tedavi uygulanır. Bunun yanı sıra kişinin stresle baş etmek için kullandığı uygunsuz savunma mekanizmalarını, kişide kaygı ve evham oluşturan düşünce şemalarını değiştirmeye yönelik terapi süreci yürütülür.

Tedavi planlaması tek başına ilaç tedavisi ya da psikoterapi veya ikisinin birlikte uygulanması şeklinde yapılabilir. Her anksiyete hastası kendine özgü bir süreç yaşasa da, anksiyete tedavisinde iki yöntem vardır.

İlaçların anksiyete bozukluğunu tamamen tedavi etmesi söz konusu değildir. Bununla birlikte ilaçlar anksiyete bozukluğunun neden olduğu semptomları iyileştirerek kişinin kendisini daha rahat hissetmesini ve sosyal hayata daha iyi uyum sağlamasını destekleyebilir.

Psikoterapi kapsamında kişideki kaygı belirtilerinin azaltılması için terapist yardımı alınır. Bilişsel davranış terapisi, anksiyete için etkin tedavilerden biridir. Bilişsel davranış terapisi ile kişi, kaygıya neden olan olumsuz düşüncelerini olumluya dönüştürme yollarını öğrenir. Zaman içerisinde kaygı ve endişe azalır, anksiyete belirtileri de hafifler.

Leave a comment