EMDR ve Travma
EMDR ve Travma
Travma, içeriden ve dışarıdan çok hızlı gelen, bedenimiz ve zihnimizin etkili yanıt vermesi için fazla karmaşık, herhangi bir zamanda olan, her hangi bir şey. Uyarım o kadar yoğundur ki beden tehdit altındaymış gibi tepki verir. Bu durum çaresizlik, ümitsizlik, kontrolü kaybetme duygularını yaratabilir. Savaşlar, fiziksel ya da cinsel saldırılar, deprem, sel, yangın, doğal afetler veya insan eli ile oluşturulan felaketler, iş kazaları, trafik kazaları, kronik veya hayatı tehdit eden bir hastalığın bulunması kişinin baş etme gücünü yetersiz kılan her olay ruhsal açıdan travmatik olaylardır. Fakat yaşanılan her olumsuz olay travmatik bir yaşantı olarak sayılmaz.
Yaşam deneyimleri, duygular, düşünceler ve beden duyumları (tat, koku, imge, ses) beyin tarafından işlenerek ilişkili olan anı ağında depolanır. Adaptif bir şekilde işlenen her bilgi öğrenme ile anlamlandırılır ve gelecekte davranışları şekillendirir. Ancak; travmatik veya çok fazla stres yaratıcı bir olay gerçekleştiği zaman olayla ilgili bilgiler olması gerektiği gibi işlenemez ve izole halde kalarak adaptif bilgileri içeren mevcut anı ağları ile bağlantı kurulamaz. Sonuç olarak; travmatik olayla ilgili düşünceler, duygular, bedensel duyumlar deneyimlendiği haliyle depolanır. Diğer anı ağlarıyla bütünleşemediği için anlamlandırılamayan travmatik olaylar kolayca iç ve dış uyaranlar tarafından tetiklenerek TSSB( Travma sonrası stres bozukluğu)’nin belirtilerini oluşturur. Bu modele dayanan EMDR , Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bugüne kadar her yaştan milyonlarca kişinin farklı tiplerde psikolojik rahatsızlıklarının başarıyla tedavi edilmesini sağlamıştır. Kilitli kalmış travmatik anıların, anı ağları ile bütünleşmesini ve işlenmesini sağlayan bir terapi yöntemidir.
EMDR Nasıl Geliştirildi?
EMDR’nin gelişimi 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı. Dr. Shapiro bu etkiyi travmaya maruz kalmış kişiler üzerinde bilimsel olarak inceledi ve tedavide sağlanan başarıyı gösteren çalışmasını yayınladı (Journal of Traumatic Stress, 1989)
O tarihten itibaren EMDR, tüm dünyadan terapistlerin ve araştırmacıların katkılarıyla hızla gelişti. Günümüzde EMDR, birçok farklı terapi ekollerinden ögeleri içeren, farklı tanı almış durumlara özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan, bütüncül bir terapi yöntemidir.
EMDR Nedir?
Bireylerin kötü ve rahatsız edici yaşam deneyimlerinin sonucunda ortaya çıkan rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan psikoterapi yöntemi; EMDR terapi (Eye Movement Desensitization and Reprocessing – Göz Hareketleri İle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi) olarak adlandırılır.
EMDR Terapinin Temeli Nedir?
EMDR teorisinin altyapısında Adaptif Bilgi İşleme Modeli yer alır. Buna göre, beyin fizyolojik temelli bir sistemle kendisine her yeni deneyim aracılığıyla ulaşan bilgiyi işleyip işlevselleştirir. Duygu, düşünce, duyum, ses, koku ve imge gibi bilgiler işlenip ilişkili anı ağlarına bağlanır ve bütünleşir. Bunun sonucunda, o deneyimle ilgili öğrenme gerçekleşir ve edinilen bilgiler, bireyin gelecekteki tepkilerini uygun şekilde yönlendirmek üzere depolanır.
Bu sistemin normal çalışması, ruh sağlığını ve insan gelişimini öğrenme yoluyla destekler. Ancak, travmatik ve çok fazla rahatsız eden olaylar yaşanması sistemin bozulmasına neden olabilir. Yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olmayınca deneyimin anlamlandırılması için anı ağlarındaki işlevsel bilgilerle bağlantı kurulması ve akıl sağlığına uygun sonuçlar çıkarılması söz konusu olmaz. Bunun sonucunda ise öğrenme gerçekleşemez.
Duygu, düşünce, ses, imge ve beden duyumları yaşandığı hâliyle depolandığından, bugün yaşanan bazı durumların izole kalmış anıları tetiklemesi, bireyin o anının tümünü ya da bir kısmını yeniden yaşar gibi etkilenmesine neden olur.
EMDR; rahatsızlıkların, olumsuz davranış, duygu, düşünce ve kişilik özelliklerinin altında işlev ve uyum bozucu, işlenmeden ve izole şekilde depolanan anıların yattığına inanır. Bu kapsamda; Adaptif Bilgi İşleme Modeline dayanan göz hareketleriyle olumsuz anılara yönelik tepkilere karşı duyarsızlaştırmayı, aynı zamanda bu tepkilerin yeniden işlenmesi yoluyla daha olumlu hâle getirilmesini amaçlar.
EMDR Terapi Nasıl İşler?
EMDR terapisinde “Çift yönlü uyarım” tekniği kullanılarak zihindeki kötü anılara ulaşılması hedeflenir. Danışana göz hareketleri, sesli ya da dokunsal uyaranlar verilerek beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Böylece, kötü deneyimler sonucu beyinde yer eden anılara daha kolay ulaşılabilir. Kötü anılara ulaşıldıktan sonra, bu anların yerine olumlu olanlar konulur. Böylece, danışanın kendini güvende hissettiği ve güçlü olduğunu düşündüğü bilgiler ortaya çıkarılır.
EMDR Terapisi Nasıl Uygulanır?
Danışanların bilinci açıkken uygulanan EMDR terapisinin ilk aşamasında, danışanlar olumsuz izler taşıyan anıları zihinlerinde canlandırır ve çeşitli duyusal uyarıcılara maruz kalırlar. Bu uyarıcılar, gözlerin sağa sola hareket ettirilmesi, kulaklık aracılığıyla seslerin verilmesi veya danışanların ellerine titreşim verilmesi gibi yöntemlerle sağlanır. Zihinde canlandırılan anılar ve uyarıcılar, danışanın hangi duyguları deneyimlediği üzerine odaklanır.
Bu aşamadan sonra, terapi süreci anıların yeniden işlenmesi ve olumlu bilgilerin yerine konmasıyla devam eder. Bu şekilde, danışanın rahatsızlıkları tedavi edilir ve gelecekte aynı sorunlarla karşılaştıklarında etkilenme olasılıkları azalır.
EMDR Terapi Aşamaları
- EMDR terapisinin ilk aşamasında, danışanların geçmişi incelenir ve sorunların kökeni belirlenir. Bu süreçte, terapist danışanın hedeflerini ve terapi sürecinden beklentilerini anlar ve bir tedavi planı oluşturur.
- Hazırlık aşamasında danışanlar terapi süreci hakkında bilgilendirilir ve terapi adımları kendilerine aktarılır. Bu sayede, danışanlar terapi sürecine daha hazır ve bilinçli bir şekilde adım atmış olurlar.
- Değerlendirme aşamasında, terapist, danışanın hedef anısına ilişkin inançlarını ve duygularını belirlemeye, ayrıca bu anıyı olumlu yönde değiştirme isteğini anlamaya çalışır.
- Duyarsızlaştırma aşamasında, danışan travmatik anısına odaklanır ve bu anıyla ilgili düşüncelerini ve duygularını ifade eder. Ardından, danışan bu anının zihnine ve bedenine nasıl etki ettiğini fark eder ve zihnini serbest bırakır. Bu süreçte, terapist danışanın göz hareketlerini kontrol ederken, danışan da terapistin parmaklarını gözleriyle takip eder. Bu sayede, zihnin her iki yarısı da aktive olur. Anıların etkisi azalıncaya ve daha olumlu düşünceler ortaya çıkana kadar bu süreç devam eder. Terapist, bu aşamada danışana yol gösterici bir rol üstlenir.
- Danışanın anıları üzerinde oluşan pozitif düşüncelerini ve inançlarını pekiştirmek için yerleştirme çalışması yapılır.
- Danışanın terapi süreci devam ederken, anıyla ilgili rahatsızlık duyduğu herhangi bir şey olup olmadığını kontrol etmek için beden taraması yapılır.
- Kapanış aşamasında, terapist danışana terapi süreciyle ilgili geri bildirimlerde bulunur. Danışanın rahatlamasını sağlayacak teknikler uygulanır. Ayrıca tedavi sürecinden sonra neler olabileceği danışana açıklanır ve olabilecek tepkilerle ilgili notlar alıp terapiste geribildirimde bulunması istenir.
- Yeniden değerlendirme, terapi sürecinin amaçlarına ulaşılıp ulaşılmadığını kontrol etmek için kullanılır. Terapist, danışandan geri bildirimler vermesini ister. Bu değerlendirme sürecinden sonra, eğer olumsuz sonuçlar devam ediyorsa terapiye devam edilir. Olumlu sonuçlar elde edilmişse, başka anılar üzerinde çalışmaya devam edilir.
EMDR terapi aşamaları tamamlandığında, geçmişte yaşanmış travmatik anıların bugünkü duygu, düşünce ve davranışlar üzerindeki etkisi önemli ölçüde azalır. Yeniden değerlendirme aşaması, bu değişimin kalıcı olup olmadığını kontrol etmeyi ve olumlu değişimi pekiştirmeyi sağlar. Bu sayede, terapi sürecinin gelecekle ilgili kısmına geçilir.
Gelecek odaklı kısımda, bireylerin travmatik anılarından kaynaklanan olumsuz tepkileri olumlu hale dönüştürülür. Terapist, danışana istediği duyguları ve davranışları belirlemesini önerir ve bu duyguları içeren senaryolar oluşturulur. Danışan, oluşturulan senaryoları zihninde canlandırır ve bu senaryoların herhangi bir soruna yol açıp açmadığına karar verilir. Eğer sorun yoksa, danışan olumsuz davranışlara neden olan anılarıyla başa çıkmaya hazır hale gelmiş demektir. Sorun varsa, bu sorunların çözülmesi ve yeni bilgilerin kazandırılmasına yönelik olarak çalışılır.
EMDR terapisinde, travmatik olaylar sonucunda danışanların zihinlerinde benzer şekilde yer etmiş anılar üzerinde çalışılır. Temel amaç, bu anıların neden olduğu olumsuz etkilerin hafifletilmesi ve psikolojik sorunların iyileştirilmesidir. Diğer yandan, EMDR terapisi kötü olayların unutulması için değil, bireyin bu anıları daha sağlıklı bir şekilde işlemesi ve bunlardan olumsuz şekilde etkilenmemesi için kullanılır. Danışan anıları hatırlar, ancak bu hatırlamalar daha önce olduğu gibi olumsuz etkiler yaratmaz ve büyük tepkilere yol açmaz. Bu nedenle, EMDR terapisi sonrasında anılara ilişkin olumsuz tepkilerin tekrar ortaya çıkmayacağını söylemek mümkündür.
EMDR Ne Kadar Sürede Uygulanır?
EMRD terapisinin ne kadar süreceği danışana, danışanın yaşadığı rahatsızlığın derecesine, rahatsızlığa yol açan travmatik anıların boyutuna ve diğer etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda EMDR terapisi çok kısa sürede etki gösterirken, bazı durumlarda bu süre uzayabilir.
Bununla birlikte, EMDR terapisinin minimum 3 seans uygulanması önerilir. Danışanların duygu ve düşüncelerinin 3 seansta çözülmesi ve işlenmesi daha sağlıklı olarak kabul edilmekle birlikte süreç her danışan özelinde farklı ilerleyebilir. Daha zorlu rahatsızlıkları olan danışanlarda 8 ila 10 seans uygulanabilir. Depresyon gibi yoğun bir terapi sürecine ihtiyaç duyan rahatsızlıklarda ise seans sayısı 20’ye kadar çıkabilir.
EMDR Terapi Kimlere Uygulanır?
EMDR terapisi, her yaş grubundan ve her cinsiyetten bireye uygulanabilecek bir yöntemdir. Ancak, çocuklara uygulanacak EMDR terapisinin, bu doğrultuda özel eğitim almış terapistler tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.
EMDR terapisi pek çok psikolojik ve psikosomatik rahatsızlığın tedavisine yönelik olarak uygulanabilir. EMDR terapisinin en sık uygulandığı durumlar aşağıda sıralanmıştır:
- Kaygı bozukluğu
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Yeme bozukluğu
- Cinsel işlev bozukluğu
- Uyku bozukluğu
- Fobiler
- Depresyon
- Migren
- Fibromiyalji
- Kronik ağrılar
- Stres
- Performans kaygısı