Ergenlik Krizi
Ergenlik Nedir?
Puberte olarak da adlandırılan ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Beraberinde pek çok duygusal, fiziksel ve bilişsel değişimi de getirir. Bu geçiş dönemi gençlerde ve ailelerinde kaygılara neden olabilir. Gözle görülen farklılıkların ortaya çıktığı ergenlik döneminde, ailesel ilişkilerde ve akran ilişkilerinde değişiklikler olabilir.
Ergenlikle birlikte bir tür keşif yolculuğuna çıkan birey, bedensel ve duygusal değişimlere ayak uydurmaya çalışır. Bu dönemde bireysel ilgi alanları ve beklentiler şekillenir. Kendini tanıma, değişime ayak uydurabilme, ihtiyaçlarını fark etme, sosyal ilişkileri yürütebilme ve özerkleşme gibi özellikler gelişir.
Ergenlik Dönemi Evreleri
Ergenlik dönemi yaş dönemlerine göre; ön ergenlik, orta ergenlik ve ileri ergenlik olarak sınıflandırılır.
Erken Ergenlik Dönemi
Hızlı bir büyüme atağının olduğu erken ergenlik 9 -13 yaşları arasında gözlemlenir. Bedende hızlı değişimler olur. Kızlarda göğüsler büyür, erkeklerde testisler gelişir. Bu değişime merak ve endişe duygusu eşlik eder. Cinsel kimlikle alakalı sorgulamalar olabilir. Bu dönemde gençler için en önemli konulardan biri, başkaları tarafından nasıl algılandıklarıdır. Ben merkezci (egosantrik) düşünce yapısı dolayısıyla olayları, kendini odağa yerleştirerek değerlendirir. Bunun nedeni bencillik değil, gelişimin döneminin bir özelliği olmasıdır. Yalnız başına vakit geçirme isteği ve mahremiyetle ilgili hassasiyet artar.
Orta Ergenlik Dönemi
Bedensel ve hormonal değişimlerin devam ettiği orta ergenlik dönemi, 14 – 16 yaşları arasında gözlemlenebilir. Kızlarda ses incelmeye, erkeklerde ise kalınlaşmaya başlar. Hormonal değişimler sivilcelenmelere neden olabilir. Cinsellikle ilgili sorular ve romantik partner arayışı artabilir. Cinsellik keşfedilince mastürbasyon davranışı ortaya çıkar. Gençlerin görünümlerine çok fazla önem verdiği ve saatlerini ayna karşısında geçirebildiği bir dönemdir. Çocukluk döneminde görülen somut düşünce tarzı, yerini soyut düşünmeye bırakır. Bununla birlikte beyindeki soyut düşünme, karar verme ve kişiliği oluşturduğu bilinen frontal lot gelişimi hala tamamlanmamıştır. Gelişimi 20’li yaşlara kadar sürfen frontal bölge, ergenlerin karar verme süreçlerinde önemli bir yere sahiptir.
Ergenlik döneminde görülen risk alma ve riskli durumları yeterince değerlendirememe durumu, beyin gelişimi sürdükçe azalır. Bu dönemde madde kullanımı, alkollü araç kullanma ve riskli cinsel ilişki gibi davranışlar gözlemlenebilir.
İleri Ergenlik Dönemi
İleri ergenlik dönemi 17-18’li yaşlarda başlar, 20’li yaşlara kadar sürer. Hatta bazı bireylerde 20’li yaşların ortasına kadar uzayabilir. Bu evrede fiziksel gelişim tamamlanır. Önceki dönemlere göre riskli durumlara ilişkin değerlendirmeler daha objektif bir şekilde yapılır. Sorumluluk bilinci gelişir. Kendi ilgi alanlarını ve becerilerini fark eden genç, sağlıklı bir kimlik geliştirmeye odaklanır. Anne babadan duygusal olarak ayrışma yaşanırken, romantik ilişkiler daha stabil bir hâl alır.
Ergenlik Dönemi Belirtileri Nelerdir?
9 – 16 yaşlarında ortaya çıkan ergenlik döneminde birçok duygusal, fiziksel ve davranışlar değişim yaşanır. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş döneminde öncelik fiziksel değişimdedir. Bedende hormonal farklılıklar dolayısıyla görülen değişimler, gencin duygulanımı ve davranışları üzerinde de etkilidir. Ergenlik döneminde gençler genellikle daha içe döner, kendi başına vakit geçirmeyi tercih eder.
Bireyselleşmek ve özerklik kazanmak amacıyla ortaya çıkan bu davranışlar, aslında gencin sağlıklı bir kimlik oluşturduğunun göstergesidir. Ergenlik bir geçiş evresi olmakla birlikte bazı gençler bu sürece daha kolay adapte olur, bazıları ise ciddi duygu değişimleri, yoğun öfke, saldırgan tarzda ya da risk içerikli davranışlar sergileyebilir.
Ergenlik Döneminde En Sık Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?
Ergenlik döneminde pek çok fiziksel değişim yaşanır. Bedendeki değişime bağlı olarak beden algısı şekillenir. Vücutta kıllanma ve yağlanma fazla olduğundan, özellikle yüz bölgesinde sivilce ve akne problemi yaşanabilir. Fiziksel görünümdeki bu değişiklikler öz güven zedelenmesine neden olabilir.
Vücuttaki yağlanmaya bağlı olarak kilo sorunu yaşanabilir. Fiziksel değişime neden olan aşırı kilo alımı ya da kaybı gibi önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Modern toplumun dayattığı beden algısı sonucu, kız ergenlerde zayıflama isteği ve erkek ergenlerde aşırı spor yapma ve kas kütlesini artırma amacıyla çeşitli ek besin kaynaklarına başvurma isteği görülebilir.
Ergenliğe girme yaşı çok erken ya da çok genç olduğunda, gençler yalnızca bedensel olarak değil psikolojik olarak da etkilenebilir. Erken ergenlikte bedende ortaya çıkan fiziksel ve hormonal değişimler ergenler için korkutucu olabilir. Bazı kız çocukları utanç ve endişe hissedebilir. Ergenliğe giriş yaşı uzadığında ise ergen, kendini akranlarıyla kıyaslayarak duygusal açıdan örselenebilir. Geçiş evresinde seste ve vücutta yaşanan değişimlerden dolayı öz güven sorunları ortaya çıkabilir.
Ergenlik Döneminde Ebeveynlere Tavsiyeler Nelerdir?
Çocuklar için son derece zor bir dönem olan ergenlik döneminde fiziksel, duygusal ve sosyal değişimler yaşanabilir. Bu dönemde ebeveynlerin çocuklarına destek olması ve onları anlamaya çalışması önemlidir. Ergenlik dönemi için ebeveynlere aşağıdaki tavsiyeler verilebilir:
Çocuğunuz iletişim kurmaktan vazgeçmeyin. Ergenlik döneminde çocuklar genellikle sessiz ve içe dönük olur. Bu kendilerini ifade etme zorluğu yaşadıkları anlamına gelmez. Bu nedenle, ergenlik döneminde çocuklarına anlamlı ve etkili iletişim kurmaya odaklanmalısınız. Çocuğunuzla konuşurken onun duygusal durumunu dikkate almalı, söylediklerini dikkatle dinlemelisiniz. Onların duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmeniz, onlarla empati kurmanız sayesinde mümkündür.
Ergenlik döneminde çocukların duygusal durumu hızlı bir şekilde değiştiğinden, çocuğunuzun yaşadığı duygusal değişimleri anlamaya ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmalısınız. Duygusal değişimin, çocuğunuzun ergenlik sürecinin normal bir parçası olduğunu unutmamalısınız.
Ergenlik döneminde çocuklar sosyal ilişkilerde zorluklar yaşayabilir. Bu süreçte çocuğunuzun sosyal hayatını takip etmeli, sosyal hayatta yaşadıkları zorlukları çözme sürecinde destek sağlamalısınız.
Dikkat etmeniz gereken diğer konu, çocuğunuza özgürlük tanımak, ancak güvenliklerini de düşünmelisiniz. Bu dönemde çocuklarda yalana sık rastlanır. Çocuğunuza karşı açık ve dürüst davranmalı, yalan söyleme nedenlerini anlamaya odaklanmalısınız.
Ergenlik Krizi Nedir?
Ergenlik krizi, genç bireylerin ergenlik döneminde yaşadıkları duygusal ve davranışsal karmaşanın bir sonucudur. Ergenlik; fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreç genellikle bireyler üzerinde yoğun bir etkiye sahiptir. Ergenlik krizi genellikle kimlik arayışı, bağımsızlık isteği, aileyle çatışma, sosyal kabul arayışı gibi faktörlerden kaynaklanabilir.
Ergenlik krizinin belirtileri arasında ani duygusal dalgalanmalar, öfke patlamaları, isyan, içe kapanma, riskli davranışlar, düşük öz saygı ve odaklanma güçlüğü gibi durumlar bulunabilir. Ergenlik krizi dönemi genellikle bireyin kendini tanımaya ve olgunlaşmaya çalıştığı bir süreçtir.
Ebeveynler ve çevredekiler için ergenlik krizini anlamak ve destek olmak önemlidir. Empati, iletişim, sabır ve anlayış ergenlik dönemindeki gençlere destek olmada önemli rol oynar. Gerektiğinde profesyonel yardım almak ise bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetmeye yardımcı olabilir.
Ergenlerde Görülen Olumsuz Davranışlar
Ergenlik dönemi, genç bireylerin hayatlarında büyük değişimlerin yaşandığı kritik bir evredir. Bu dönemde ergenlerin davranışlarında görülen bazı olumsuz örnekler, genellikle ergenlerin fiziksel ve duygusal değişimlerle başa çıkmakta zorlandığı zamanlarda ortaya çıkar. Ergenler; hormonal değişiklikler, kimlik arayışı ve sosyal baskılarla baş etmeye çalışırken kendilerini stresli ve endişeli hissedebilir. Bu süreçte hem ebeveynler hem eğitimciler, ergenlere rehberlik etmeli, onların bu zorlu dönemi daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olmalıdır. Destekleyici bir ortam sağlamak, ergenlerin kendilerini güvende hissetmesini ve dönemin beraberinde getirdiği olumsuz davranışları minimize etmesini sağlayabilir.
Hormonal değişimlerle birlikte ergenlerde ani öfke patlamaları sıkça görülür. Bu durum genellikle duygusal düzensizliklerle ilişkilidir. Buna bağlı olarak, ergenler kendilerini stresli veya baskı altında hissettiği zamanlarda belirginlik kazanabilir. Bu patlamalar, evde ya da okulda yaşanan olaylarla tetiklenebilir. Sonuç itibarıyla, ergenlerin kendilerini ifade etme biçimleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Bazı ergenler, sınırları zorlayan ve riskli davranışlarda bulunabilir. Bunlar, madde kullanımı, tehlikeli sporlar ya da sorumsuzca davranışlar olabilir. Ayrıca; hız yapma, gece geç saatlerde dışarıda kalma veya tehlikeli çevrelerle arkadaşlık kurma gibi durumlar da riskli davranışlar arasında sayılabilir. Bu tür davranışlar, genellikle ergenlerin kendilerini ifade etme ve bağımsızlıklarını kanıtlama çabalarıyla ilişkilidir.
Ergenlik döneminde iletişim sorunlarıyla sık karşılaşılır. Gençler, ebeveynleri ve arkadaşlarıyla olan iletişimlerinde zorluklar yaşayabilir. Ebeveynlerle iletişimde kopukluklar, kapalı olma, anlaşılmamış hissetme gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, bazen duygularını ve düşüncelerini tam olarak ifade edemedikleri için yanlış anlaşılabilir. İletişim problemleri daha da derinleşip aile içi çatışmalara yol açabilir.
Bazı ergenlerde okul başarısında ani düşüşler gözlemlenebilir. Genellikle motivasyon kaybı, dikkat dağınıklığı ve derslere olan ilginin azalması gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Ayrıca, sosyal baskılar, aile içi sorunlar veya ergenlik dönemiyle ilgili hormonal değişiklikler de okul performansını olumsuz etkileyebilir.
Ne Zaman Ergen Terapistine Başvurmalı?
Ergenlerin duygusal zorluklar, iletişim sorunları, kaygı, stres, yeme bozukluğu, madde kullanımı, benlik saygısı sorunları ve okul performansında düşüş yaşaması durumunda ergen terapistine başvurulmalıdır.
Ergen terapistine başvurmak; ergenin duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarının profesyonelce değerlendirilmesine, uygun destek ve yönlendirmenin sağlanmasına yardımcı olabilir. Ebeveynler ve ergen arasındaki iletişimi güçlendirmek, aynı zamanda ergenin sağlıklı bir şekilde gelişimine destek olmak amacıyla ergen terapistine başvurmak önemli bir adımdır.